005_İnsanın Uyumlu ve Dengeli Gelişimi
İyi haftalar,
Sevgi, sağlık, mutluluk ve huzuru bütünün hayrına hayatına çektiğin ve çevrene yansıttığın harika bir hafta olmasını diliyorum.
BİLGELİK OKULU adlı ücretsiz haftalık dergimin yeni sayısında tekrar beraberiz.
Bu hafta İnsanın Uyumlu ve Dengeli Gelişimi ile başlayalım.
“Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın.” - Victor Hugo
“Her şeyin ortası iyi, çoğu zararlıdır.” T.Plautus
“Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı değildir.” -Montaigne
“Hiçbir şey insan için " ölçüsüz tenkid" veya " aşırı medih" kadar zararlı olmaz” - Goethe
İnsan denince akla genellikle etten kemikten, yaşayan ve nefes alan, hayvandan farklı olarak bir düşünme kapasitesine sahip ve bu yetisini içinde yaşadığı ortama hakim olmak için çözümler üreterek kullanan, içinde bir Ruh barındıran Tanrı’nın bir yaradımı gelir. Başta dinimiz olmak üzere tüm Semavi Dinler ve kutsal kitapsız öğretiler insanın dualist maddi ve manevi yönünden bahseder. Bu dünyayı bir öğrenme yeri olarak tasvir ederler. Öğrenmek için önce cehaletten çıkmak gerekir ve bu da farkındalık ile olur. Cehaletten çıkan insan ise, bilmek-yapmak-olmak yolunda kendince ilerleyerek bu “Hayat Okulu”nda öğrenmesi gereken dersleri öğrenir. Bilmek-yapmak-olmak yolu uzun ve zahmetli bir yoldur ve kendi tavşan deliğimizdir. Tavşan Deliğinde ne kadar derine inmek istediğimiz kendimize bağlıdır. Değerlerimiz, hayallerimiz, hayat amacımız ne kadar derine inmek istediğimizi belirler.
Cehalet ne kadar da güzel ve tatlıdır. Sorumluluğu yoktur. Bilmemek sorumlu olmamayı da yanında getirir. Ve bilmemekten ötürü ne kaçırdığının farkında olmadan yaşayan milyarlarca insan vardır. Fakat bir kere bilmek aşamasına geçildi mi, artık sorumluluk da başlar. Bu, ilerlemek ve paylaşmanın sorumluluğudur.
Uyanan insanın bu uzun gelişim ve tekamül yolu insanın ancak kendinden mutlu ve tatmin olması ile sürdürülebilir olur. Bu mutlu ve tatmin olma hali ise insanın ancak 4 temel yönü ele alınarak sağlanabilir.
Şimdi bu 4 temel yönü biraz açalım. İnsan denince hemen akla fiziksel beden ile ruhun uyumlu birlikteliği gelir. Ancak yukarıdaki ilk paragrafta bahsettiğim gibi, insan düşünen bir hayvan olmasından dolayı bir entelektüel yana da sahiptir. Buraya kadar insandaki 3 unsurdan bahsettik; beden-akıl-ruh.
Beden, insanın genetik ve fiziksel yapısını…
akıl, entelektüel yanını…
ve ruh da geldiği İlahiliğini yansıtır.
Ancak insanın bir de duyguları vardır ki hayatımızdaki önemi sebebiyle ayrıca incelemek istiyorum. İnsan ancak bu 4 temel alanlarda eyleme geçer ve gelişim sağlarsa, tam ve bütün olmayı başarır. Ancak o zaman sürdüleribilir bir başarı için gerekli iç huzur, mutluluk ve tatmine kavuşur ve yoluna devam edebilir.
Beden-duygular-akıl-ruh insanı oluşturan temel unsurlardır. Sezgileri ruhun bir parçası ve onun bir sesi olarak görmek ve ruhsal yönün altında ele almak mantıklı olur. Bunun yanında bu 4’lü içinde insanın içinde ve etkileşimde bulunduğu sosyal yaşamı da ele almazsak, insanı bireysel ve münzevi bir yapıya sokarız. Bu yüzden sosyal unsuru da duygusal alanın içinde ele almak iyi olur.
Tekrar etmek gerekirse, insan bu 4 temel alanda dengeli ve uyumlu, birbirini besleyen bir gelişme sağlarsa kendi içsel gücünü harekete geçirebilir ve sürdürülebilir bir gelişmeyi yakalar. Peki her bir alanda neler yapılabilir? Bunun cevabı kişiden kişiye değişir, zira herkesin kendine özgü biricik, özgün ve zengin bir karakteri, iç dünyası, koşulları, amaçları ve karması vardır. Ancak standart bir cevap vermek gerekirse aşağıdakiler söylenebilir...
· BEDEN – sağlık, beslenme, fiziksel güç ve dayanıklılık, iş ve kariyer, nefs, vs vs...
· DUYGULAR – sosyal ilişkiler, iş ilişkileri, sanat, iletişim becerileri,
· ZİHİN – kişisel gelişim, felsefe ve entelektüel gelişim, okumak ve öğrenmek, kendini gözlemlemek, vs vs
· RUH – yardım etmek, insanların hayatlarına olumlu katkıda bulunmak, eğitim, içsel yolculuk, sezgileri, vs vs...
Her bir alan için farklı örnekler verilebilir ancak her insanın hayat amaçları onun bu 4 temel alandaki alt başlıklarını etkiler. Bugün hayallerinizi gerçekleştirme gücüne sahip bir insan olduğunuzu hatırlayarak işe başlayın. Siz özgün, eşsiz ve biriciksiniz. Gerçekten olanaksızsınız. Yeter ki niyet-gayret-kısmet edin. Nasıl bir hayat yaşamak istediğinizi bu 4 temel alan ışığında düşünün ve yazın. Sonra 4 temel alanın her birinde hayallerinizi ve hayat amacınızı yazın. Her bir kalem için kısa ve uzun vadeli aksiyonlar çıkarın ki bunları hayata geçirebilmek mümkün olsun. Unutmayın, her şeyi aynı anda yapamazsınız ve zamana ihtiyacınız var. Bu fizik planında niyetin sonuca ulaşması için “Gebelik Yasası” gereği bir zaman gereklidir. Ne ekerseniz onu biçersiniz, ama bu hasat zamanı sizin istediğiniz an değil, sizin hazır olduğunuz ve Allah’ın “kısmet” ile betimlediğimiz takdirine göre olur.
Bir şey istiyorsanız, onu gerçekleştirme potansiyeliniz olduğu içindir. Bu potansiyelin kinetiğe, yani fikrin eyleme dönüşmesi için de çaba, azim ve sebat gereklidir.
Sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın.
Kenan
Haydi sanattan da feyz alalım bu hafta. Beni çok etkileyen ve geçen haftalarda haberim olan çok güzel ve özel bir ahşap heykeli paylaşmak istiyorum. Çift Figürlü Tek Heykel…
Hindistan’da bir müzenin ikinci katında gizli kalmış, büyüleyici bir ahşap heykel: Bir adam küstahça göğsünü kabartmış odaya bakıyor, arkasındaki aynada ise başını hafifçe eğmiş mütevazı bir kadın yansıması görülüyor. Bu inanılmaz heykel, yekpare bir ahşabın iki tarafında farklı figürler barındırıyor. Heykelin teatralliği, arkasına bir ayna konduğunda tamamen ortaya çıkıyor ve erkek figürün arkasında bir kadın figürü görünüyor. Kadın, erkek figüre bakmaya cesaret edemiyor ve yere bakıyor.
Bu iki zıt karekterlerin ismi Mefistofeles ve Margaretta. İki taraflı heykelin, bu büyüleyici ikilinin Goethe’nin ikonik kitabı Faust’un karakterleridir.
1808 yılında yayınlanan Faust, iyi ve kötünün klasik bir savaşıdır. Geniş bıyığı ve şeytani sırıtışıyla heykeldeki erkek figür açıkça Mefistofeles’tir (daha yaygın olarak şeytan diye bilinir). Kanı üzerine bir anlaşma yapan Faust bu anlaşmayı aslında şeytanla yapmıştır. Margaretta olarak da bilinen Gretchen’e aşık olduğunda ise bu anlaşma cinayet ve ebedi lanetlenme gibi çok vahim şeylerle sonuçlanacaktır. Kişisel isteklerini tatmin etmek için şeytanı takip eden Faust’un hatasını çok geç fark etmesi klasik bir trajedi konusudur.
Goethe’den çok daha eskilere dayanan Faust efsanesi daha sonra birçok roman, şiir, oyun, beste ve sanat eserine konu olmuştur. Hindistan Haydarabad’daki Salar Jung Müzesi’nde yer alan bu özel heykel, sanatçının hikâyeyi etkili ve adeta yaşatarak aktarabilme yeteneği açısından büyüleyicidir.
19. yüzyılda adı bilinmeyen bir Fransız sanatçı tarafından bir Çınar kütüğünden ortaya konmuş bu eserdeki iki figür, Faust’ta da işlendiği gibi insanlığın iki kutuplu doğasının bir sentezidir. Bir tarafta sadece muzır gözleriyle bile korku yaratan kötü Mefistofeles var. Diğer tarafta ise şeytana bakmayı reddeden Gretchen. Gretchen kötülükten ve şeytandan uzaklaşırken Faust mutluluğu bulmak ve sonsuz bilgiyi elde etmek için adeta şeytanın kollarına atılıyor.
Bu çift taraflı muazzam heykel, bir parça tahta ile Faust’u yeniden anlatıyor. Bir yüzünde olanca kibriyle dikilen bir adam, öbür yüzünde ise başını hafifçe eğmiş mütevazı bir kadın.
“Taş yeşermez, geçmiş olsa da nevbahar (ilkbahar). Toprak ol da bak, nasıl güller açar. Taş gibi idin çok gönül kırdın yeter. Toprak ol, üstünde hoş güller biter.” Mevlana
Gül İslam sanatında peygamberi simgelerken, Hz. Muhammed gülleri, “Cennet Çiçeklerinin Ulusu” olarak nitelendirmiştir. Gül saf sevginin, gençliğin yaşayan çiçeğidir. Sufizmde kalp gözünün açılmasının da ifadesi olur. Eski Mısır’da İsis’le özdeşleştirilen çiçek, Eski Roma ve Yunan’da Afrodit ve Venüs’le bağdaşmış. Aşk, ışık ve yaşam sembolü gül, Hristiyanlar için beyaz ise Hz. Meryem’i anlatır, sahip olduğu koku ile de cenneti hatırlatır. Kırmızı gül, Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğinde akan kan damlalarından büyümüştür, merhamet ve feda ediştir. Beyaz gül Sufiler için, Tarik ya da Yol sembolüdür, isimlerin eşyaya tecelli edişinin sırrını taşır. Tasavvufun batini gülü, başka bir içrek ekolde 22 yaprak halinde Kabala’daki Tifaret küresine eklenmiş ve Gül-Haç sembolü halinde kullanılmıştır.
Haftanın içsel yolculuk için yeni soruları. Geçen hafta sana sorduğum bazı sorularım devamı bunlar.
· Kişisel gelişimin için bu sene ödemen gereken bedeller nelerdir? Bedel derken sakın olan para sanma. Soruyu şöyle sorayım. Neler için ekstra çaba sarf etmeli ki istediklerini elde edebilmelisin? Konu çaba, azim, sabır, dirayet, metanet, irade göstermekle ilgili.
· Her gün iletişimde bulunduğun insanlar kimler? Kimler gerekli, kimleri elemelisin hayatında?
· Hayattaki her bir rolünü daha iyi nasıl yaşarsın?
· Hayata ve çevrendeki herkese daha iyi nasıl hizmet edebilirsin?
· Hangi noktada olduğunu bildiğine ve gitmen gereken yönde ilerlemek için neler yapman gerektiğini bildiğine göre, 7 gün x 24 saatten oluşan haftanı nasıl kullanmalısın?
· Bir planım varsa buna uyduğunu nasıl bilebilirsin ve başarını nasıl ölçersin? Bir nevi scorecard'ın nedir ve hangi sıklıkta buna bakmalısın?
Biraz da kısa kısa haberlere bakalım mı?
Çalışma Bakanlığı'na göre, 1,5 milyon Amerikalı daha 6 Haziran'da sona eren hafta için yeni işsizlik başvuruları yaptı. Yeni işsizlik başvurularıyla pandemi sırasında kaybedilen toplam iş sayısı 44 milyonu aştı. Hükümetin raporu ayrıca, işsizlik yardımı alan kişi sayısı olan devam eden taleplerin, bir önceki hafta 21,3 milyondan 20,9 milyona düştüğünü gösterdi. Bu arada LinkedIn, ABD'de işe alımın bir toparlanma belirtisi gösterdiğini ancak geçen yıl aynı zamanda gözlemlenen seviyenin çok altında kaldığını bildirdi.
IBM yüz tanıma işinden çıkıyor. CNBC, şirket, tartışmalı teknolojinin kullanılıp kullanılmayacağı veya nasıl kullanılacağı konusunda bir “ulusal diyalog” çağrısıyla yüz tanıma yazılımı sunmayacak, geliştirmeyecek veya araştırmayacak. Çalışmalar, yüz tanıma teknolojisinin yüzleri karanlıkta kalan kişilerin cinsiyetini tanımlamada daha kötü performans gösterdiğini göstermiştir. IBM’in kararı, teknoloji şirketlerinin, ülke çapında polis ırkçılığına ve vahşetine karşı protestoların aksaması nedeniyle kolluk kuvvetleriyle yaptıkları sözleşmeler üzerinde artan incelemeyle karşı karşıya kalmasıyla ortaya çıkıyor.
Geçen ay polis gözaltında öldürülen bir zenci olan George Floyd için yüzlerce kişi Houston'da özel bir cenaze törenine katıldı. Polis fonunu azaltma veya departmanları elden geçirme baskısı nedeniyle beş gün boyunca kamuya açık anıtlar ve polis vahşeti ve ırkçılığa karşı iki hafta ülke çapında yapılan gösteriler medyaya yansıdı. Minneapolis'teki şehir konseyi, Floyd'un öldüğü yerde, polis departmanını henüz tanımlanmamış yeni bir kamu güvenliği sistemi seçerek polis departmanını yeniden inşa etme sözü verdi.
Bu hafta farklı konularda muhteşem sohbetler yaptık.
Cihangir Gener ile EZOTERİK/BATINİ DOKTRİNLER TARİHİ (1)
Uzman Psikolog Hülya Üstel Eleviş ile TRANSAKSİYONEL ANALİZ
Prof.Dr. Meltem Onay ile ÇEVİK ve DÖNÜŞTÜRÜCÜ LİDERLİK
Farklı kişilerle INSTAGRAM CANLI YAYINLARIMIZ devam ediyor…
Takipte olmak istersen buraya bas
15 Haziran Pazartesi Ahmet Koçel ile DÖNÜŞTÜRÜCÜ LİDERLİK İÇİN KOÇLUK
16 Haziran Pazartesi Cihangir Gener ile EZOTERİK/BATINİ DOKTRİNLER TARİHİ (2)
16 Haziran Salı Gülgün Sharafat ile SİLVA YAŞAM SİSTEMİ
17 Haziran Çarşamba Pelin Kaplan ile YOGA ve TEKAMÜL
18 Haziran Perşembe Lidia Selin Keskiner Mamacı ile REGRESYON ve KARMİK İLİŞKİLERİ ANLAMA
ECONOMIST dergisinin 2. dalga ile ilgili bir kahaneti var diyorlar. Bir bakmak istersen linki aşağıda. İzle ama kendi sentezini yap.
Türkiye’nin dijital para basma planlarına dair bir video izlemek için de buraya basman yeterli.
HAZİRAN AYI ÜCRETSİZ WEBİNAR SERİSİ DUYURUSU
Haziran ayında 4 tane webinarıma evinin rahatlığında katılmak ve…
…hakikat okyanusunda bir damla olan senin nasıl bir yolculukta olduğunu,
…bu yolculukta dünya illüzyonuna nasıl bağlandığını ve kendini unuttuğunu,
…yaşam amacını nasıl bulacağını ve gelecekte nasıl bir dünyanın bizi beklediğini öğrenmek ister misin?
İstersen aşağıdaki program için kayıt yapman yeterli.
Serinin 1nci webinarı KOZMİK TİYATRODAKİ YOLCUĞUMUZ’u 02 Haziran Salı günü yaptık. İzlemek için buraya basman yeterli.
Serinin 2nci webinarı İNSANIN FABRİKA AYARLARI’nı 10 Haziran Çarşamba günü yaptık. İzlemek için buraya basman yeterli.
3ncü webinar - YAŞAM AMACINIZI BULMAK ve KENDİNİZİ TANIMAK
Bu bir webinardan öte kendine ayna tutman ve iç dünyanı keşfetmen için bir çalışma grubudur. Bir adet defter, renkli kalemler, silgi ile katılmanı rica ederim.
16 Haziran 2020 Salı, İstanbul saatiyle 20:00-21:00
Zoom toplantısı Katılım bilgileri ve teyit için buraya tıkla lütfen.
4ncü webinar - ÖNÜMÜZDEKİ 50 YIL BİZLERİ NELER BEKLİYOR?
Geleceğin teknolojileri, dünyadaki fiziksel ve ruhsal gelişmeler neler? Yeni bir dünya nasıl olabilir? İnsanın bu yeni dünyada mutlu ve başarılı olması için ne lazım?
23 Haziran 2020 Salı, İstanbul saatiyle 20:00-21:00
Zoom toplantısı Katılım bilgileri ve teyit için buraya tıkla lütfen.
Daha güzel bir dünya için ancak paylaşarak büyüyebiliriz ve farkındalık büyümenin, gelişmenin, tekamülün ön şartı. Bülteni beğendiysen ve diğer dostlarımızla paylaşmak istersen SHARE tuşuna basman yeterli. Bundan sonraki bültenlerin sana otomatik olarak gelmesi için de SUBSCRIBE tuşuna basabilirsin.
Hakikatin nuru fikirlerin çarpışmasından doğar. Değerli katkı ve yorumlarını da bekliyorum. Haftaya görüşmek üzere.
Sevgiyle kal,
Kenan