010_EYLEMDE DENGE ve GÜZELLİK...
İyi haftalar,
Sevgi, sağlık, mutluluk ve huzuru bütünün hayrına hayatına çektiğin ve çevrene yansıttığın harika bir hafta olmasını diliyorum.
BİLGELİK OKULU adlı ücretsiz haftalık dergimin yeni sayısında tekrar beraberiz.
Bu hafta EYLEMDE DENGE ve GÜZELLİK... üstüne düşünerek yeni bir haftaya başlayalım.
Yaşam bir oyun, bir tiyatro ve sen de bir oyuncu
Yaşamda ne pas pas ol, ne de zorba
Ne ezil, ne de ez
Sen sen ol, hep dengede ol, dengede kal
Denge noktası bilgelik noktası, denge ariflerin hali
Ama yaşamdaki ve eylendeki dengeyi mutlak denge ile karıştırma sakın
Mutlak denge bir tek O’na mahsus, tek ve Bir olan Allah’a
İnsana mahsus olan aşırılıklardan uzak, denge noktasına en yakın asgari salınımda kalabilmek
Unutma ki hayat insanı aşırılıklarıyla sınar ve törpüler
Bu yüzden...
Fikrinde ve zikrinde ölçülü, toleranslı ol
Neyi yapacağını bildiğin gibi, nasıl yapacağını da.
Her daim doğru olanı yap...
Ve dilerim ki, doğru seçimleri yapmak için akıl ve hikmet sana bahşedilsin
Nerede, ne zaman, nasıl ve ne yapacağın konusunda akıl ve hikmet pusulan olsun
Doğru olanı yapmak için ise kuvvet ve kudret sahibi olasın
Bazen gereken kuvvete ve kudrete sahip olsan bile, kendi isteğinle geri adım atıp sabredilesin. Ve bunu memnuniyetle yapasın.
Bazen de gereken kuvvet ve kudrete sahipken bile, bunu kullanıp bir şövalye gibi insanlık adına hizmet edebilesin. İyilik ve doğruluk için savaşırken bile erdemine sahip olasın, nefsine hükmedebilesin
Ama ne yapıyorsan yap, yaptıklarını güzellikle süsle
Kuvvetli olsan bile geri adım atıyorsan bunu güzellikle ve zerafetle yap
Kuvvetli değilsen ve şartlar gerektiriyor diye katlanmak zorundaysan da yine bunu güzellikle ve zerafetle yap. Ne şikayet et, ne de “keşke de”. Sadece elinden geleni yap, tevekkül et.
Kuvvet ve kudrete sahipken ve bir de şartlar da senin arkandaysa, evren seni destekliyorsa, ama sen hareket etmemeyi seçiyorsan yine bunu güzellik ve zerafetle yap. Sağ elin sol elinin ne yaptığını bilmemesi gibi bunu yap.
Kuvvet ve kudrete sahipken ve bir de şartlar da senin arkandaysa, evren seni destekliyorsa, ve sen bir şövalye gibi iyilik ve doğruluk için başkaları için savaşıyorsan da, o zaman yine bunu öyle bir güzellike ve zerafetle yap ki, erdemin ışık saçsın, her yöne yayılsın
İşte o yüzden her ne yapacaksan, akıl ve hikmetle başla, kuvvet ve kudret ile ilerle ve güzellik ve zerafet ile bitir ve süsle.
Sevgiler,
Kenan

Yabancılar gözüyle TÜRKLER ve AHLAK
1700-1800'lü yıllarda yabancılar Türkleri anlatıyor.
FAZİLET
Kimsenin malına, mülküne göz dikmezler. Kimsenin namusuna yan bakmazlar. Hırsızlık nedir bilmez, dilenciliği meslek edinmez, kimseyi de küçümsemezler.
DÜRÜSTLÜK
Londra Ticaret Odası'nın en görünür yerinde asılı bir tavsiye levhası: "Türklerle alışveriş et, yanılmazsın!"
İTİBAR
Hollanda Ticaret Odasının toplantılarında oylar eşit çıkınca, Türklerle alışverişi olan tüccarın oyu iki sayılır, onun dediği olurdu.
TEMİZLİK
Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa'ya tanıtmasıyla meşhur COMTE DE MARSIGIL, yere tükürmedikleri için Türkleri şöyle eleştiriyor: "Türkler hiçbir zaman yere tükürmezler. Daima yutkunurlar. Bunun için de saçlarında sakallarında bir hararet olur ve zamanla saçları, kaşları, sakalları dökülür."
ÇEVRECİLİK
Kurak günlerde ücretle adamlar tutar ve sokaklarındaki ulu ağaçları sulatır, göçmen kuşların yorgunluk atması için, saçak altlarına kuş sarayları yaparlar. Bunlara öyle çok örnek var ki, saymakla bitmez.
HELAL KAZANÇ
Fransız müellif MOTRAY, 1700'lerdeki Türklerin halini şöyle anlatıyor: "Türk dükkanlarında hiçbir zaman tek meteliğim kaybolmamıştır. Ne zaman bir şey unutsam, hiç tanımadığım dükkancılar, arkamdan adam koşturmuşlar, hatta birkaç kere Beyoğlu'ndaki ikametgahıma kadar gelmişlerdir."
MEDENİLİK
İngiliz sefiri SIR JAMES PORTER ise, 1740'ların Türkiye'si için şunları söylüyor: "Gerek İstanbul'da, gerekse imparatorluğun diğer şehirlerinde hüküm süren emniyet ve asayiş, hiçbir tereddüde imkan bırakmayacak şekilde ispat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardır."
DOĞRULUK
Fransız generallerden COMTE DE BONNEVAL ise, şu hükmü veriyor: "Haksızlık, murabahacılık (aşırı kar koyma, tefecilik), inhisarcılık (tekelcilik) ve hırsızlık gibi suçlar, Türkler arasında meçhuldür... Öyle bir dürüstlük gösterirler ki, insan, çok defa Türklerin doğruluklarına hayran kalır."
HIRSIZLIK BİLMEMEK
Fransız müellif DR. BRAYER, 1830'ların İstanbul'unu anlatıyor: "Evlerin kapısının şöyle böyle kapatıldığı ve dükkanların çoğunlukla umumi ahlaka itimaden açık bırakıldığı İstanbul'da her sene azami 5-6 hırsızlık vakası görülür." UBUCINI, DR. BRAYER'i doğruluyor: "Bu muazzam payitahtta dükkancılar, namaz saatlerinde dükkanlarını açık bırakıp camiye gittikleri ve geceleri evlerin kapısı basit bir mandalla kapatıldığı halde, senede 4 hırsızlık vakası bile olmaz. Ahalisi sırf Hıristiyan olan Galata ile Beyoğlu'nda ise hırsızlık ve cinayet vakaları olmadan gün geçmez."
NEZAKET
EDMONDO DE AMICIS isimli İtalyan gezgini 1880'lerin Türklerin anlatıyor: "İstanbul Türk halkı Avrupa'nın en nazik ve en kibar insanlarıdır. Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi, nadirattan işitilir. O kadar müsamahakardırlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde gördüğünüz kolaylığın çok fazlasını görürsünüz."
CİHANA ÖRNEK OLMAK
Türkiye Seyahatnamesiyle meşhur DU LOIR'un 1650'lerdeki hükmü şöyle: "Hiç şüphesiz ki, ahlak bakımından Türk siyasetiyle medeni hayatı bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir."
HAYATA SAYGI
BELISEE RECUS'un 1880'ler : "Türklerdeki iyilik duygusu, hayvanları dahi kucaklamıştır. Birçok köyde eşekler haftada iki gün izinli sayılır... Türklerle Rumların karışık olarak yaşadığı köylerde ise, bir evin hangi tarafa ait olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Eğer evin bacasında leylekler yuva yapmışsa, bilin ki o ev bir Türk evidir." (Küçük Asya, c.9)
HAYIRSEVERLİK
COMTE DE MARSIGLI anlatıyor: "Yazın İstanbul'dan Sofya'ya giderken dağlardan anayol üzerine inmiş köylülerin, yolculara, bedava ayran dağıttıklarına şahit oldum. Fakat şunu da ifade etmeliyim ki, bu dindarane hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. İyiliklerini yalnız insan cinsine hasretmekle kalmayıp, hayvanlara ve hatta bitkilere bile teşmil ederler."
Bu tespiti, İslam ve Türk düşmanı Avukat GUER misallendiriyor: "Türk şefkati, hayvanlara bile şamildir. Hayvanları beslemek için vakıflar ve ücretli adamları vardır. Bu adamlar, sokak başlarında sahipsiz köpeklere ve kedilere et dağıtırlar... Sokaktaki ağaçların kuraklıktan kurumasını önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçık Türklere bile rastlamak mümkündür... Bir çokları da sırf azad etmek için kuşbazlardan kuş satın alırlar. Bunu yapan bir Türk'e, bir gün, yaptığı işin neye yaradığını sordum. Küçümseyerek baktı ve şu cevabı verdi: 'Allah'ın rızasını tahsile (kazanmaya) yarar."
ÇOCUKLAR:
Fransız yazar ve gezgin Dr. A. Brayer: "Çocuklar arasında küfürleşme ve yumruklaşma görülmez. Bunlar İSLAM TERBİYESİ ile eğitildikleri için kendi aralarında sakin sakin oynayıp eğlenirler.
Bu hafta 2 sohbet yaptık.
Cihangir Gener ile TUFAN ÖNCESİ UYGARLIKLAR üstüne MU’NUN KOLONİSİ MAYA UYGARLIĞI’nı konuştuk. Diğeri ise Oya Emir ile Şamanizm üstüneydi ancak nedense videomu Instagram kaydetmediği için paylaşamıyorum.
Bir de bir önceki haftadan Prof.Dr.Jülide Kesken ile RUHSAL LİDERLİK sohbetimizi paylaşıyorum.
Sana harika 2 haberim var.
2019 yılında Hermes Yayınevin’den çıkan RUHU OLAN ROBOT adlı EZOTERİK BİLİMKURGU ROMANI olan 2nci kitabımı en sonunda İngilizceye çevirmeyi bitirdim ve üç ayrı e-kitap olarak AMAZON’da yayınladım.

Kitabı özelikle üçe ayırdım zira br bilimkurgu hikayesi anlatırken dinler tarihine yön veren olayların akışını da eklektik bir şekilde aktarmak ve insanların bildiklerini sorgulamalarını sağlayarak kendi uyanış yolculuklarında yeni kapılar açmalarına vesile olmayı amaçlıyor.
GARDEN OF EDEN (ADEN BAHÇESİ)
https://www.amazon.com/dp/B08D2NZ5TZ
THE BABYLONIAN EXILE (BABİL SÜRGÜNÜ)
https://www.amazon.com/dp/B08D5ZCTGT?ref_=pe_3052080_276849420
ARTIFICIAL MESSIAH (YAPAY MESİH)
https://www.amazon.com/dp/B08D5XY3LF?ref_=pe_3052080_276849420
Sen de çevrenle paylaşır ve özellikle de yabancı dostlarında paylaşırsan bu kitaptaki KENDİNİ BİL mesajını ve BİLEN İNSANDAN KENDİNİ BİLEN İNSANA GEÇELİM ARTIK vizyonunu paylaşmama yardımcı olursun.
İkinci haberim ise yazdan sonra inşallah 2 yeni kitap ile Türkiye’de okuyucularla buluşacak olmam. Birincisi ezoterizm ve Tasavvuf olan ve yazdığım rubaileri ve batıni yazıları içeren bir kitap. Diğer ise akıldan kalbe, kalpten gönle geçmekle ilgili olan ve beni görünenin ardındakileri görmeye iten aykırı ama gerçek hikayelerden oluşan bir kitap. Yayın tarihi yaklaştıkça seni haberdar edeceğim.
Daha güzel bir dünya için ancak paylaşarak büyüyebiliriz ve farkındalık büyümenin, gelişmenin, tekamülün ön şartı. Bülteni beğendiysen ve diğer dostlarımızla paylaşmak istersen SHARE tuşuna basman yeterli. Bundan sonraki bültenlerin sana otomatik olarak gelmesi için de SUBSCRIBE NOW tuşuna basabilirsin.
Hakikatin nuru fikirlerin çarpışmasından doğar.
Değerli katkı ve yorumlarını da bekliyorum. Haftaya görüşmek üzere.
Sevgiyle kal,
Kenan
