029_Hayatta Başarının Sırrı
İyi haftalar sevgili dostum,
Sevgi, sağlık, mutluluk ve huzuru bütünün hayrına hayatına çektiğin ve çevrene yansıttığın harika bir hafta olmasını diliyorum.
BİLGELİK OKULU adlı ücretsiz haftalık dergimin yeni sayısında tekrar beraberiz.
Bu hafta BAŞARI üstüne düşünerek yeni bir haftaya başlayalım.
Hayatta başarının sırrı
İnsanlar hayata karşılık değil TEPKİ veriyorlar. Yaşam denen bu sonsuz okyanusun sakin veya azgın dalgalı ortamında gelen ETKİYE genelde düşünmeden TEPKİ veriyorlar. Ve duygularının esareti altında yaşanan olaylara ve hadiselere bağlanıyorlar. Olayları kişiselleştiriyorlar. Ve sonuç ise hayal kırıklığı, mutsuzluk ve başarısızlık hissi oluyor.
Bu sonsuz okyanusta birer damla olan bizler için başarı hayata TEPKİ vermek değil, KARŞILIK vermekte saklı bence. Bana göre insan ortam ne denli zorlu olsa bile dengede kalarak durumu yönetmekte ve hayata karşılık vermekte saklı.
Bana göre şu 12 adım bizleri her daim başarılı kılar...
1. Bilgi, farkındalık ve netlik ile doğru ve yanlışı idrak edebilmek
2. Seçim özgürlüğünün farkında olmak – her insan cüz’i iradesi ile kendine tanınan imkanlar dahilinde seçim özgürlüğüne sahip. Her an seçim yapıyoruz ve seçimlerimizin kalitesi yaşamımıız etkiliyor. Seçim yapma özgürlüğümüzü bilmek, bunun doğuştan bize tanına bir hak ve özgürlük olduğunu bilmek ve her zaman daha iyi bir çözümün olacağını bilmek insana rahatlık veriyor.
3. Etki ve ilgi alanını bilerek kendi imkanların ölçüsünde yapabileceğin şeylere odaklanmak
4. Doğru ve kaliteli seçimler (karar) yapmak ve seçimlerimizin sorumluluğunu üstlenmek
5. Seçimlerimiz ışığında aldığımız kararları cesaret ve özgüvenle uygulamak
6. Uygulamada sürdürülebilirliği irade, disilplin ve metanet ile sağlamak
7. Yanlış kulvarda olduğunu fark ettiğin zaman kulvar değiştirebilmek ve mevcut yoldan vazgeçebilmek
8. Karşımıza çıkan engelleri ve zorlukları bir gelişim fırsatı olarak görerek hemen çözüme kavuşturmak
9. O an için aşamayacağımız engellerle karşılaştığımızda “su gibi sabrederek” güçlenene ve şartlar hazır olana dek beklemeyi bilmek, hayatın Tao’su ile uyumlanmak ve ahenk içinde olmak
10. Tüm bunları bir MÜCADELE değil, MÜCAHEDE yani aşk, tutku ve hoşgörü ile yapılan bir çabaya dönüştürmek. Bu da akıldan kalbe geçerek oluyor.
11. Ne tür bir sınavla karşılaşırsak karşılaşalım, edeb, adap, ahlak, doğru olanı yapmak, iyilik, güzellik ve faydalılık ilkelerine göre dengeli davranmak
12. Hayatın bir tekamül tiyatrosu olduğunu bilerek her şeyden, her insandan ve her olaydan öğrenmek.
Fazla mı ideal görünüyor? Uygulamaya başlayın, ilerledikçe zor olmadığını göreceksiniz. Unutmayalım ki bir insan yapıyorsa, başkaları da yapabilir. Tüm zorluklar zihnimizdedir.
Sevgiler,
Kenan
Şeyh Edebâli'nin Osman Gazi'ye Nasihatı, ünlü Osmanlı tarihçisi Cenabi'nin "Cenabî Tarihi" adıyla da bilinen "el-Hâfilü'l-Vâsıt ve Aylemü'z-Zâhirü'l-Muhît" adlı Arapça eserinin Süleymaniye Kütüphanesi'nde kayıtlı bir nüshasında mevcuttur. Mustafa Cenabi, 1540-1590 yılları arsında yaşamıştır, ondan önce kimse Edebâli'nin böyle bir vasıyetinden söz etmemiştir.
Oğul;
“İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür. Hırsımız, bencilliğimiz…”
Dünya bir garip han, bir hoyrat mekan,
İnsan bir garip varlık kabına sığmayan…
Hayat bir yudum su, bir anlık rüya…
Ömür bir kısa yol tekrarı olmayan…Bu yolda nazarımızı sonsuzluğa dikip; büyük yürümek ve büyük ölmek gerek. Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul. Sakın ha kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın. Teklik sadece Allah’a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dünyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın. İşlerini ehil kişilere danışarak tutasın, danışırsan yol alırsın, danışmasan yolda takılıp kalırsın oğul.
“Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin; ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgarında savrulup gidersin.”
Bir dem gelir bir tekmeyle dünyaları yıkacak olursun, bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun. Güç hayvanda bile mevcut. Akıl sadece anahtar. Anahtara takılmasın. Aslolan anahtarın açacağı kapılardır. Kapıların ardında hazineler, kapıların ardında sırlar vardır. Sırlar ki, ebedi muştuları koynunda barındırır; sonsuza kavuşturur. Aklını kullanıp dünyadayken cennetin kapılarını aralayasın oğul.
“Öfken ve benliğin bir olup aklını yener! Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın, azminden dönmeyesin. Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil, her işin gereğini vaktinde yap!”
Öfke ateş, öfke afet, öfke şeytandır oğul. İnsanoğlu dağları devirir; ama öfkesine mağlup olabilir. Öfkeyle savaşı daima taze tutmak gerektir.
“Yolcu, buruk baş gerek
Gözde daim yaş gerek
Huy biraz yavaş gerekYoksa yollar aşılmaz.”. diyen ne güzel söylemiştir. Öfke benliğin yemi, en lezzetli gıdasıdır. Benlik semirdi mi irade yok olur gider. İradesi zayıflayanın ruhu intihar eder. Posalaşmış bir beden taşımak ne ağır zillet, ötelere kapalı bir ruh taşımak ne büyük ihanet.
Sabırsız olmaz oğul. Sabırsız menzile varılmaz. Kaf Dağı’na sabırsız ulaşılmaz. “Sabır kara bir dikeni yutmak, diken içini parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktadır.” İnsan ocaklar gibi yanmalı, yanmalı da kimselere gamını ilan etmemelidir. Gözünü ötelere dikesin oğul, hesabını idealine göre yapasın. Şunu da asla unutmayasın: “Her şeyin vakti tayin edilmiştir. Vaktinden önce öten horozun başı kesilir.”
Vazifen çetin, yükün ağırdır oğul. Hizmette önde ücrette geride olasın. Vazifenin en ağırına talip olmakta kaçınmayasın. Vazifenin ağırlığı Yaratan’ın kullarına ihsanıdır.
“Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördüğünü söyleme, bildiğini bilme, sözünü unutma, sözü söz olsun diye söyleme.”
Bizler nefreti eritmek için, muhabbetin asaletini dünyaya yeniden hakim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul. Ama altının değerini de sarraf bilir, sözünü muhatabına göre ayarlayasın. Cahilin karşısında altınlarını çamura atmayasın. Yiğit olan kördür, kötülüğü görmez; sağırdır, kem sözü işitmez; dilsizdir, her ağzına geleni demez. Bildiğini de her yerde ayaklar altına sermez. Yunus gibidir o; yüreği muhabbete, gönül ibresi Hakikate ayarlıdır. O bir defa söz verdi mi, onu namusu bilir.
“Ananı, atanı say; bereket büyüklerle beraberdir!”
Anadolu; içinden kıvrım kıvrım ırmaklar akan, ağıtları alev alev ciğerler yakan… “Ana”larla dolu olan…
Ana çile yumağıdır, oğul dua kaynağıdır. Ana yüreği narin bir ipek, ata bileği Hakk’ın diktiği en sağlam direktir. Ne ananın ince yüreğini yakasın, ne de babanın kapı gibi bileğini kırasın oğul. Yarın yuva kurduğunda ocağınla onlar arasında köprü olasın. Ana ve ata düşmemek için sırtımızı dayadığımız duvardır, yarın duvar yıkıldığında kıymetini anlarsın.
“Sevildiğin yere sıkça gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibarın kalmaz. Düşmanını çoğaltma, haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!”
Her şeyin ortası makbuldür, sevginin de. Sevdiğini gereğinden fazla sevmeyesin. Sevgini de, sadece yüreğinin eline vermeyesin. En çetin imtihan “sevgi”yle olanıdır. “Kişi ne kadar bahadır olsa da, muhabbete tuş olur.” diyen atanın sözünü aklından çıkarmayasın. Böyle imtihan olmamak, istikbalde neslinden utanmamak için gecelerin bağrında, seherlerin aydınlığında duaya durasın. Senin ideallerin ve geleceğe dair hedeflerin var oğul.
Gönül adamı ömrünü boşa harcamaz, yüreğini ucuza satmaz, edep tacını başından almaz. Gönül erinin her zaman yüzü yerde, gönlü göktedir. Haklı olduğunda kavga vermesini bilir. Kavgayı sadece bileğiyle değil, ilmiyle ve yüreğiyle yapmasını bilir.
İyiliğe kötülük, şer kişinin kârı,
İyiliğe iyilik her kişinin kârı
Kötülüğe iyilik de, er kişinin kârıymış oğul.
Sen bizim rüyamız, sen bizim devâmız, sen bizim duamızsın oğul. Daima başın dik, alnın ak, gönlün pak olsun.
Zümrüt-ü Anka’nı iyi seç ki Kaf Dağı sana yakın olsun. Yolun ebediyete kadar açık olsun
Üçüncü kitabım Ekim ayında okuyuculala buluştu. Oğlum için yazdığım bu kitap yaşanmışlıklardan doğan farkındalık ile ortaya çıkan bir hikayenin, ‘seyri sulük’umda açılan yeni kapıların bir sonucu. Beşeri aşkı bilmeyen İlahi Aşk’ı da bilemez. Tüm alemlerin yaradılış gayesi olan Aşk ya da Işk veyahut Agape’yi bu kitapta ele aldık, inceledik. Ezoterizm ile Tasavvufu Aşk ile harmanlayıp içine biraz felsefe biraz da bilim kattık. Beğenilerinize sunulur.
YAKLAŞAN EĞİTİM ve SEMİNERLERİM…
Önümüzdeki haftayla beraber İngilizce ve Türkçe ayrı ayrı ücretli ve ücretsiz bazı eğitimleri online olarak Zoom ile vermeye başlıyorum. https://tr.kenankolday.comadresinden programları takip edebilirsin.
ÜCRETSİZ E-KİTAPLARIM…
Ücretsiz 7 tane e-kitabımı indirmek ve okumak ister misin. İlgilenirsen https://tr.kenankolday.com/books adresinden indirebilirsin.
Bülteni beğendiysen ve diğer dostlarımızla paylaşmak istersen SHARE tuşuna basman yeterli. Beğendiysen paylaş ki, ışığın karanlığa hiç olmadığı kadar çok galebe çalması gereken Dünyamızın bu özel geçiş döneminde olumlu katkı sağlamama sen de yardımcı ol.
Bundan sonraki bültenlerin sana otomatik olarak gelmesi için de SUBSCRIBE NOW tuşuna basabilirsin.
Hakikatin nuru fikirlerin çarpışmasından doğar.
Değerli katkı ve yorumlarını da bekliyorum. Haftaya görüşmek üzere.
Sevgiyle kal,
Kenan